İkinci doğumumun üzerinden bugün tam iki ay geçti. Ben ise doğum hikayemi yazmak için klavyenin başına ancak oturabildim. İlk doğumumdan bu yana geçen üç senede yüzlerce doğum hikayesi okuyan ve benzeri bir hikayeyi yazmanın hayallerini kuran ben, nedense hayalim gerçek olunca, bu gerçeği basit ve sıradan bularak-daha doğrusu zaten olması gereken buymuş gibi- yazmaya değer bulamadım bir türlü. Bu iki ayda vaktimin çok sınırlı olması da tabii ki başka bir etken ama esas sebep diğeri... Kendimi bazen hiç anlayamıyorum :)
Aslında bu hikayeyi doğuma:
- Zihinsel hazırlık
- Fiziksel hazırlık ve
- Doğum anı

Doğurduğum tarihten tam üç hafta önce adet sancısına benzer sancılarım başladı. Hatta ilk başladığında öğlendi ve ben akşama doğururum zannetmiştim, nerden bilebilirdim üç hafta daha süreceğini? Ha bugün ha yarın derken zaman geçti. Bütün adet öncesi belirtiler vardı bu haftalar içinde. Sıcak basması, içsel sıkıntı vb...Haftada bir ebem muayene ediyordu, her şey yolundaydı.
Doğurdum doğuracağım derken neredeyse Gail'in dönme zamanı yaklaştı. Bu arada diğer anne benim doğumumdan üç gün önce doğurdu. Uzun, yorucu ama çok güzel bir ev doğumuyla kavuştu o da bebeğine...

18 Eylül günü sabah 2'de kasılmalarla uyandım. Zaten üç haftadır sürmekte olan kasılmalarımın şiddeti artmıştı. Herkes uyuyordu, kimseyi uyandırmadım. Annem ve babam da doğum için bize gelmişlerdi. Biraz dolaştım evin içinde, biraz Amerika'da yaşayan bir arkadaşımla konuştum internette. Zaman tuttuğumda 5 dakikada bir düzenli kasılmalarım olduğunu gördüm. 'Öğlene doğururum herhalde' diye düşündüm hatta. Sonra saat 5 gibi uyuyakaldım ve sabah kalktığımda kasılmalarımın düzensizleştiğini fark ettim. O gün bütün gün boyunca sürdü fakat dediğim gibi düzensizdi.
Akşam yemeği için Gail bize gelecekti.O gün tam 41 hafta bitiyordu. Kasılmalarım olduğu için gelirken ne olur ne olmaz diye doğum çantasını da hazırlayıp getirmişti yanında. Beraber güzel bir yemek yedik. İstersem kalabileceğini söyledi ama ben gitmesini istedim. Kasılmalarım düzenli gelmeye başlarsa Eren alıp gelecekti. O gittikten sonra yattım. Birkaç saat sonra, yine saat sabah tam ikide uyandım. Bu seferki kasılmalar daha kuvvetliydi. Sesime annem ve babam kalktılar. Biraz başımda durdular, sonra yatmaları için ısrar ettim. Başımda beklemelerinin bir anlamı yoktu ne de olsa. Sabah beşe doğru kasılmalar üç dakikada bire düşmüştü. Eren'i uyandırdım ve o da Gail'i getirmeye gitti.
Sabah herkes kalkınca kahvaltımızı yaptık. Bu arada halamı da çağırdım, doğum fotoğraflarımızı o çekecekti çünkü. Evde annem, babam, eşim, halam, oğlum ve ev işlerine yardımcı ablamız vardı. Ama herkes kendi havasındaydı. Öyle olmasını istediğimi çok önceden söylemiştim çünkü. Ben 3 dakikada bir bağırıyor, inliyor sonra bir sonraki kasılmaya kadar evde dolaşıyor,şarkı söylüyor, internette zaman geçiriyordum. Aralarda annem ve halam dönüşümlü masaj yapıyorlardı. Kasılma esnasında masaj istemiyordum. Sadece birisinin, ki bu iş genelde Eren'e düşüyordu, güçlü bir şekilde kalçalarımı iki yandan ortaya doğru sıkıştırmasını istiyordum. Bu şekilde yanlardan bastırmak çok iyi geliyordu.
Oğlumu süreçten tamamen koparmak istemediğimden ve yaşı itibariyle -3 yaşında- olumsuz etkilenmeyeceğini hissettiğimden yanımda kalmasında bir sakınca görmedim, bilakis bunu istedim. Gerçi gün içinde dedesiyle beraber parkta geçirdi zamanının çoğunu ama evde olduğu zamanlarda da öpücükleriyle annesine tam destek verdi.

Öğleden sonra 3 gibi korktuğum başıma geldi ve tekrar muayene için uzandım. Açıklık 3 cm olmuştu. Kooskocaa 6 saat geçmişti ve ilerleme sadece 1 cm miydi?Az da olsa moralim bozuldu, ki normalde hafta, cm, gr vb. matematiksel hesaplara takılmam ve inanmam doğal olaylarda...
Akşam 9'a kadar yine aynı tempo devam etti. Bir ara rahatlamak için ılık suyla doldurduğumuz havuza girdim. 'Ebelerin epidurali' diye bilinen ılık su maalesef bende beklenen etkiyi yapmadı. Girince çok rahatladığımı söyleyemeyeceğim ama yine de içinde biraz vakit geçirdim.
Akşam 9'da Gail tekrar muayene etmek istedi. Bu sefer canım geçen seferkiler kadar çok yanmadı çünkü serviksim öne gelmişti. Bunun iyi haber olduğunu söyledi. Fakat açılma 4 cm.di. 6 saatte 1 cm açılma kuralını bayağı benimsemişti görünüşe bakılırsa bedenim:) Artık uykusuzluğun da etkisiyle iyice yorulmuştum. Zihnim bulanmaya başlamıştı. Bir kadeh şarap içip yatmamın iyi gelebileceğini söyledi ebem. Zaten o söylemese ben söyleyecektim bunu ona... Gerçekten de şarabı içtikten sonra gevşedim ve bir yarım saat, 40 dakika kadar uyudum. Benim epiduralim bu oldu.
Kalktığımda Gail'in doktorumla telefonda konuşmakta olduğunu duydum. Doğumun gidişatından kendisini haberdar etmek istemişti. Hastaneye gitmek durumunda kalırsak doktora son anda haber vermiş olmayalım diye, saygısından yani... Doktor hastaneye gidersek suyumu patlatıp bekleyeceğini, doğum hızlanmazsa tekrar sezaryen olacağımı söylemiş. Gail odaya gelip bana bunu söylediğinde moralim iyice bozulmadı desem yalan olur. Yatağın kenarına oturdum kaldım. Biraz düşündükten sonra Gail'in teklifini kabul ettim ve suyumu patlattı. Aynı anda kasılmaların düzenli ve güçlü gelmesine yardımcı olacak bir homeopatik remedi (caulophyllum) aldım ve oksitosin salgılanmasını arttırmak için meme ucu stimulasyonuna başladık hiç durmamacasına. Ben bıraktığımda Eren (eşim) devam ediyordu ve bu anlar sırasında daha sonra hatırlayıp çok güleceğimiz oldukça komik sahneler meydana geldi. Aslında niyetim suda doğurmaktı ama artık sık sık muayene etmesi gerektiğini ve bunun suda zor olacağını söyleyince ebem maalesef bunu gerçekleştiremedim.

Gail'in 'Ne diyorsun sen? Bebeğine zarar vermek mi istiyosun?' demesiyle üstüme yine bir deli kuvveti geldi. Eren yatakta oturmuş, ben artık onun bacaklarının arasına çömelmiş vaziyetteydim. Oda karanlıktı. Ebemin elinde bir el feneri ve ayna vardı. Aynaya bakmamı söyledi ve bebeğimin siyah saçlarını gördüm o anda. Bütün gücümü toplayarak, son derece kuvvetli bir biçimde ıkındım bunu görünce ve o anda sanki yaralı bir hayvan böğürerek, göğsümü yırtarak çıktı içimden. O hayvani ses benim sesimdi. Hala o anı hatırladıkça kendimi ayağa kalkmış, kollarımı iki yana açmış durumda resmediyorum zihnimde, halbuki çömelir vaziyetteydim. Anlatması zor... 'Ateşten halka' diyorlar ya başın çıkış anına, çok doğruymuş, hatta yetersiz bile bence... 'Head is out, one more push (Başı çıktı,bir kere daha ıkın.)' dedi Gail. Tekrar bütün nefesimi içime doldurarak var gücümle ıkındım ama gücümün hepsini kullanmama gerek kalmadan, ıkınmamın yarısında bir balığın içimden kaydığını hissettim. O anı videoya çekmekte olan halamın ve Eren'in 'Geldi geldi!' çığlıklarını duydum. Çıkar çıkmaz göğsüme aldım bebeğimi.
Sarhoş gibiydim. Doğum kafası diye bir şey varmış hakikaten :) Hala görüntüleri izledikçe halime gülüyorum. Eren 'Cinsiyetine bak.' dedi. Bacaklarını araladım ve 'Erkek!' diye bağırdım. Eren de 'Kız!' dedi. Benim gördüğüm kordonmuş meğerse bacaklarının arasında :) Cinsiyetini bilmiyorduk ama erkek olacağından adım gibi emindim. Kız olması bana hayatımın sürprizi oldu diyebilirim.
Bebeğim çıkıp ağladığı anda oğlum da uykusunda ağlamış. İki kardeş aynı anda... Annemle babam da tam onun odasına gidiyorlarmış, bizim odanın önünde bebeğin ağladığını duymuşlar. Onlar da odaya girdiler. Hepimiz ağlıyorduk. Bir babam öpüyor beni, bir annem, bir halam, bir Eren... 'Böyle bir şey olmaz, böyle bir şey olmaz...' diye sayıklıyorum ben, yerde oturmuş kalmışım. Yaklaşık bir 6-7 dakika sonra bir ıkınma hissi daha geldi ve ayağa kalkmak istediğimi söyledim ve küçük bir ıkınmayla plasentayı da doğurdum. Bir kabın içine koyup inceledik. Büyük bir ciğer gibi, üstündeki damarlar ise aynı bir ağaca benziyor. Çok değişik, çok güzel göründü gözüme. Hala derin dondurucuda bekliyor ne yapacağıma karar vermemi :) Kan akışı durunca Eren kordonu kesti. Yatağa geçtim, bebeğim göğsümde. Hemen buldu memeyi emmeye başladı. O an ne kadar sürdü hatırlamıyorum, sonra Gail aldı bebeği ve ölçüp biçti. :) 3910 gr ve 53 cm. Sonra beni muayene etti, yırtığım yoktu. Bunu büyük ölçüde çömelerek doğurmama borçluyum. Bir de Gail'in doğum sırasında perineme yağla yaptığı masaja...
Tekrar bebeğimi kucağıma aldım. Emmeye başladı ve yaklaşık bir saat boyunca emdi. Bir ara kalkıp duşa girdim ve sonra üçümüz güzel bir uykuya daldık.
Burada sözünü ettiğim kişilerden biri olmasaydı bu doğum böyle olmazdı. Herkesin çok ama çok emeği var. En çok da Eren'in... Başından beri beni sonuna dek desteklediğini hissettirdi. Doğumda en az benim kadar gayret sarfetti. Endişeleri vardı mutlaka ama bana bir kere bile hissettirmedi. Yapacağıma inandı, inanmadığım zamanlarda inandırdı. O bana bir kez daha aşık oldu, ben de ona bir kez daha aşık oldum. Bebeğimle beraber yine ve yeni bir aşk doğurdum.
Evet uzun,yorucu, zor ama evimin sıcaklığında bir o kadar coşku, huzur ve sevgi dolu bir doğum yaşadım. Hiçbir anında 'Keşke...' yok, her anında 'iyi ki...' var.
Doğumun ertesi günü Gail'le konuşurken 'Doğumunu yazacak olursan bütün çıplaklığıyla gerçekleri yaz,süsleyip püslemeden.' dedi. 'Tamam.' dedim.
Ve işte yazdım.
Öykü
Evren'in ilk doğal doğum hikayesi
Evren'in ikinci doğal doğum hikayesi
Güneş'in doğal doğum hikayesi
Mine'nin doğal doğum hikayesi
Gizem'in doğal doğum hikayesi
Muhtesem! Okurken etkilenmemek heveslenmemek mumkun degil.. Cinsiyet olayi da oldukca gulumsetti :) Uzun ve saglikli bir omur diliyorum tum aileye
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. :)
SilSevgiler...
Tebrik ederim,harika bir doğum hikayesi çoook güzel.Benimde ilk bebeğim sezeryan ikincinin normal olmasını çok istiyordum bebeğim 9 aylık ve yeniden hamileyim normal doğum için en az 2 yıl geçmesi gerek diye biliyorum,sezeryan yolları gözüktü yine bana :(
YanıtlaSilTeşekkür ederim. :)
Sil2 seneden az ara olduğu halde ssvd yapanlar var aslında.bu konuda size en iyi cevabı ssvd yanlısı bir doktor verecektir diye düşünüyorum.
Güzel bir doğum diliyorum size.
Sevgiler
süper süper süpersiniz yaaa.inanılır gibi değil. bu mucizeyi ilk defa bu kadar yakından ve bu kadar anlayarak,farkına vararak okudum. zor gibi görünen,okurken korkuya telaşa kapılmamı sağlayan ama sonunda bende bunu yaşamalıyım dedirtten öyle güzel bi anlatım yapmışsınız ki kelimeler yetmiyor. daha çok şey yazmak istedim ama Rabbim uzun ömür sağlıklı bir yaşam versin hepinize :)
YanıtlaSilSizin de yorumunuz süper :)süper içten :)
SilTeşekkür ederim.
Sevgiler
öykünün doğumunu okumuştum bu kadar detaylı fotoğraflı değildi :) hiç aklımdan çıkmıyor sezeryan yapan bir anne olarak o kadar özendim ki :) uzun sağlıklı ömürler dilerim harika bir doğum bazen çok heyecan verici ve korkutucu da olsa :)
YanıtlaSilGeçenlerde BYBO'nun FB sayfasında Eren'e benim hikayemi sorduğunuzu gördüm tesadüfen.Size özelden mesaj atmıştım ama görmediniz herhalde.
SilTeşekkür ederim.İstiyorsanız darısı ikinci doğumunuzda sizin de başınıza olsun :)
Sevgiler
aaa o hikaye bu muydu? Zeynep'in seni sorduğu aklımın ucundan bile geçmedi. Bahsini etmiş miydik ki bunu yayınlamadan önce? Hiç hatırlamıyorum valla...
SilYok sen bahsini etmemiştin ama ben kendisinin benden bahsettiğini anladım.'İçinde bolca Eren geçiyordu da ondan sende okudum zannettim.' yazmıştı sana. :)
SilBen ağlayarak okudum, çok güzel.
YanıtlaSil:) Çok teşekkür ederim...
SilOyku Hanim,
YanıtlaSilBebekleriniz saglikla, mutlulukla buyusun. Sevgiler.
Amin,teşekkür ederim çok :)
SilYeni doğum yapan bir anne olarak (normal doğum )yazınızı ağlayarak okudum ve çok etkilendim.Bu kadar mucizevi ve muhteşem bir olay ancak bu kadar güzel anlatılabirdi yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilEvlatlarınızla ve eşinizle birlikte bir ömür boyu sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Teşekkür ederim.Siz de güle güle büyütün bebeğinizi...:)
YanıtlaSilYalnız dikkatimi çekti, kocana kız ismi koymuşlar Öykü. Hayatta çok zorluk çekmiştir:))
YanıtlaSilkendisi de tam tersine Eren isminde en fazla 3-5 kadın olduğunu iddia ediyor :D
SilNe kadar guzel yasamis ve yazmissiniz. Ben de 4 ay once normal dogum yaptim ama sizinle ayni duygulari paylasamadim. Ben dogumdan ciktiktan sonra yasadigim acilari unutamadim ve dogumdan da cok moralim bozuk ciktim. Ikinci bebegimi de normal dogurabilir miyim bilmiyorum, gercekten cokzor. Cok sanslisiniz. Bebeginize de uzun omurler diliyorum.
YanıtlaSilDaha çok yeni yaşadıklarınız,zamanla hepsi unutuluyor göreceksiniz.Ayrıntıları bilemiyorum tabii ama bunlar normal doğumun değil doğum anındaki şartların suçudur sanıyorum.Belki ikinci doğumunuzdan önce şartların istediğiniz gibi olması için uğraş verebilirsiniz.
SilBen de size ve bebeğinize sağlıklı,uzun bir ömür diliyorum.
Sevgiler
inanılmaz... tüm yazıyı eşimle beraber aaa, olamaz, müthiş, vay be, yok canım diyerek okudum sezeryanla 3 ay önce doğum yapmış biri olarak çok iştaha geldim :)böyle cesur kadınlar ve eşleri olması çok güzel gerçketen tebrik ediyorum eşiniz oğlunuz ve kızınızla musmutlu yaşayın inşaallah..
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Duygu Hanım,siz de güle güle büyütün bebeğinizi :)
Siltek kelimeyle süper.Her zaman normal doğum yapmak isteyen biri olarak özenmedim desem yalan olur.Ama şartlar gereği ikizlerimi 31 haftalık olarak sezaryenle dünyaya getirdim.Gerekli olmadıkça sezaryene karşıyım ama benim yaşadığım durumlarda da hayat kurtardığı kesin.Çok güzel anlatmışsınız yaşadıklarınızı.Biraz zor ama bir o kadar da heyecan verici anlar yaşamışsınız.Çocuklarınızla ve eşinizle mutlu bir hayat diliyorum.Sevgiler
YanıtlaSilTeşekkür ederim,size de ikizlerinizle beraber güzel bir hayat diliyorum ben de,sevgiler...
SilSevgili Öykü,doğum hikayenizi daha önce de okumuş olmama rağmen yine duygulandım,gözlerim doldu,heyecanlandım.Kararlılığınıza hayran kaldım.Ne çok anneye ilham veriyorsunuz bu paylaşımınızla.Tebrikler!Mutluluklar güzel ailenizle. Zeynep
YanıtlaSilTeşekkürler Zeynep Hanım,eğer öyleyse ne mutlu bana.Zamanında bana ilham verenlere karşı borcumu ödemiş oldum böylelikle :)
YanıtlaSilSırf bu yüzden 2. defa anne olmak istiyorum :) Ne içten, ne samimi, ne gerçekçi anlatmışsınız... Eğrisi doğrusu bu ve sonucunda ki mucizede bu... Allah hepinize sağlık versin :) Sizin gibiler yüzünden bi çocuk daha yapıcam sanırım :)
YanıtlaSilYorumunuzu biraz geç gördüm Filiz Hanım,kusura bakmayın :)
SilTeşekkürler güzel sözlerinize,böyle hikayeler beni de çok gaza getirmişti zamanında :P
Oyku hanim bnde 8 ay once son anda sezeryana mecbur kalan biriyim ve nornal dogum yapmak istiyorum bu dogunlarin arasinda ne kadar srue olmali ve dogum sonrasi dikismerin bir agrisi oluyor mu ?
YanıtlaSil